» Her Derde Deva Bizde Bedava; Dorukcan Bilgi Paylaşım Platformu

    • Facebook Hesabınız İle Sitemize Hızlı Üye Olup Giriş Yapabilirsiniz
    • Veya Bilgilerinizi Kendiniz Girerek Üye Olup Giriş Yapabilirsiniz

» MakaleYazılar Kategorileri

» Hit MakaleYazılar

» Son MakaleYazılar Yorumları

» MakaleYazılar İstatistikleri

  • MakaleYazılar Sayısı 155

  • Okunma Sayısı 2365983

  • Kategori Sayısı 13

  • Yorum Sayısı 69

» Peri Kızıyla Çoban Hikayesi

MakaleYazılar Resmi
Bookmark and Share
  • Beğenenler (0) Beğenmeyenler (0) Toplam (0)
      Beğenenler & Beğenmeyenler
Beğen Beğenme
Hikaye ve ÖyküLer Kategorisinde Gez
               

Çok eski zamanda,

- Oğuz Han Hükümdarmış. - İşitmiştim Turan'da Bir peri kızı varmış.


Bu nazlı peri kızı, Bu güzellik yıldızı, Her gönülde bir sizi Bırakarak yasarmış.

Issız dağlarda gezer, Yokmuş izinden eser, Bazen göründüğü yer, Bir sihirli pınarmış. Yüzü Pembe bir şafak, Gülse güller açacak... Yasarmış Elden uzak,

Dostları çobanlarmış.

Bu kız öyle güzel ki: Çıldırtır aşkı belki. O kadar muhayyel ki: Akıllara zararmış.

Cefa imiş adeti! Hiç yokmuş merhameti. Sevmeyen bu afeti, Sevenden bahtiyarmış.


Vurulmuş kalbinden, Bir kere onu gören,  Asıkları tahminen, Gür saçları kadar mis.

Gençlerin yüzü solmuş, Gözleri yasla dolmuş.  Askı bir afet olmuş, Bütün cihanı sarmış... Ulu Hakan Oğuz Han, Bu kızı merak eder, Görmek ister yakından. Çağırtır yanına.. Der: Sevimli kız, güzel kız! Dağ baslarında yalnız yaşıyorsun,  neden?  Bu güzelliğinle sen Bir sihirli güneşsin!

Sevimli kız, güzel kız! Tek yaratmaz, Tanrımız Kimseyi tabiatta. Var bir eşin elbette, Sen de birine essin! Kız, böyle tek yasamak yaraşır mı  - hele bak! - Senin gibi güzele? Gel, karış artik 'El'e; Neslimiz güzelleşsin!


Kız der ki: Ulu Hakan, Ben de sevdim bir zaman. Vaktinle genç bir çoban sevgilimdi, eşimdi; Yalnızım fakat simdi. Dağlarda bahtiyar, sen, Sevişerek yasarken bir söz onu incitti; Bana darıldı gitti.

Ne kendi geldi geri; Ne duyuldu haberi.. işte o günden beri hissizim, kayıtsızım; tek yaşayan bir kızım.


Hakan - düşünür biraz- Der: Bu doğru olamaz! Senin gibi güzel kız, Daima böyle yalnız, dağ başında yasar mi? Kız der ki: Çare var mı? Ben bir eşsiz güneşim,

Gösterin nerde eşim? .. Sevenler beni belki, şu geniş göklerdeki yıldızlardan daha çok, Fakat istediğim yok. İnanın buna siz de; Bulunmaz içinizde.


Hakan der ki: Ne zarar, Bulunmasa da, arar; şüpheden kurtuluruz. Sen cevap ver, buluruz İstediğini belki... Kız der: O halde peki!

Kimlerse beni seven, - Haber verin şimdiden - Deneyim onları ben Bir sihirli oyunla.

İçlerinden bana kim Cevap verirse.. benim O, olacak sevdiğim; Ben yaşarım onunla!


Bu haber, dalga dalga Dağılır ortalığa. Aşıklar; uzak, yakin Yollardan akın akın Gelirler.. zavallılar, - Hep birden genç, ihtiyar - Kapılıp ümitlere: Toplanırlar bir yere.

Peri kızı, güzel kız; Ufka doğan bir yıldız Gibi, yüksek bir gurur İçinde gelir, durur.


Silkinince ansızın, değişir sekli kızın: Kus olur, çiçek olur, Bazı kelebek olur. Bir gül olur açılır, İnci olur saçılır... Bir buluta bürünür; Bin şekilde görünür..


Aşıkları hep birden, Şaşırıp kalır buna.. Bulunmaz cevap veren Bu sihirli oyuna. Kız: 'Artık ne çare! ' der; Hakana veda eder. Ayrılacağı zaman; Ta uzaktan bir çoban

-Gözleri dolu yasla- Helecanla, telaşla Koşar; huzura girer: 'Ruhsat olursa eğer, 'Talihimi deneyim! 'Sormayın; kimim, neyim.. 'Bir sevda havasile, Bir hicranın yaşı ile, 'Asarak yüce dağlar, 'Gezerken diyar diyar; 'Ansızın bu haberi 'Duyunca döndüm geri. 'Bir sevinçli duyguya 'Kapıldım.. gönül bu ya!


Hakan der ki o zaman: Küstahlık etme çoban! Bu kız senin ufkuna Doğacak güneş değil.  Bir zavallı çobana layık olan eş değil. Doğrusu su teklifin Bu peri kızı için bir lekedir,  bir züldür.


Kız der: O da gönüldür, İncitmeyiniz sakın, Ben razıyım bırakın.


Dururlar kızla çoban karşılıklı o zaman. Silkinince ansızın,  Değişir sekli kızın: Kuş olur; uçup konar Hakanın otağına.


Çoban bakar, ah eder; O da bu sihri meğer biliyormuş eskiden. Bir kafes olur hemen, Bu güzel kuşu alır, O anda kucağına.

- Bu birinci imtihan.

Bunu kazandın çoban!


Kus silkinir ansızın, Değişir sekli kızın: İnci olur bu sefer.  Saçılır birer birer Hakanın ayağına. Kafes te her yerinden Dağılıp düşer hemen; Bir sedef olur, alır İnciyi kucağına.


- Bu ikinci imtihan.

Adin ne senin çoban!

İnci yanar ansızın, Değişir sekli kızın: Her inci bu sefer de bir başka çiçek olur. Canlanır hemen, yerde Boş kalan sedefler de birer kelebek olur. Bir yanda, öyle renk renk Açılırken çiçekler; Bir yanda, titreşerek dolaşır kelebekler..


- Bu sonuncu imtihan. Tanıdım seni çoban, Anladım simdi kimsin! Sen, beni ta eskiden Sevip sonra terk eden Vefasız sevdiğimsin.  Bunu artik iyi bil: Eş olmam mümkün değil Sen gibi vefasıza. Çoban; gözünde yaşlar, O zaman nakle başlar Macerasını kıza:


'Sevda, o bir peridir, 'Karar etmez yerinde. 'Gönül ki serseridir, 'Dolaşır izlerinde. Sevda, o gizli bir ok, 'Görünmez kanatmadan. 'Kavuşmanın tadı yok, 'Ayrılığı tatmadan. 'Ben ki, pek çok ağladım, 'Gezdim hicrana giden 'Yolları adım adım. 'Beni artık yeniden 'Hicrana atma, güzel, 'Yeter ağlatma, güzel!


'O her derde tahammül 'Gösteren deli gönül; 'Kah eder dünyaya naz, 'Her dakika bulunmaz 'Bir halde, bir kararda. 'Sevdiği zamanlarda 'Gül yaprağından ince! .. 'Bir sitem işitince 'Yaralanır derinden, 'İncinir her yerinden. 'Bir gündü.. yandı içim; 'Dağıldı hep sevincim... 'Elveda artik! ..' Dedim. 'Tahammül edemedim 'Bir söze, bir siteme. 'Düşün ki: Terk etmeme, 'Yine askımdı sebep. 'Serseri, dünyayı hep 'Dolaştım adım adım; 'Bir teselli aradım. 'Bulamadım kimsede. 'Bir günah ettimse de, 'Simdi işit ahimi, 'Bağışla günahımı 'Düştüğüm aska, güzel! 'Sebep yok başka, güzel!


'Deniz geçtim, dağ astım; 'Hayli sene dolaştım, 'Bahtım kara, saçım ak, 'Ne sekle girmişim bak! 'Başımın tacı güzel, 'Halime acı güzel!


Oğuz Han: Artik yeter; Bu gamlı sözlerle, der, Beni ağlatacaksın!


Şüphe etme ki çoban, Sevdiğinin her zaman Affına müstahaksın! Var mı kızım, sen de bak, Bir başka eş olacak Senin gibi güzele! Elverir bu ayrılık! Gelin birleşin artık! Haydi verin elele! Geçsin neşe, eğlence İçinde hep gününüz! Tamam kırk gün, kırk gece Yapılsın düğününüz. İşte hemen o günü Başlayan bu düğünü 'Felek' dedikleri pir Görünce, girmiş denir Yeniden bir yaşıma! Bu düğün öyle uzun, Sevinçli bir düğün ki; Bu, o şerefli gün ki: Darısı yurdumuzun Güzelleri başına!


Orhan Seyfi Orhon



Etiket : Peri, Kızıyla, Çoban, Hikayesi,
MAKALEYAZILAR BİLGİLERİ
Ekleyen : Dorukcan | Kategori : Hikaye ve ÖyküLer | Tarih : 07.11.2010 16:50:20 | Hit : 18974 | Yorum : 0

» MakaleYazılar Yorumları

MAKALEYAZILAR YORUM YAZ

 

» Benzer MakaleYazılar

» Copyright

2oo8-2o18 © Copyright Dorukcan.com
SiteMap | © C.C.P.