GÜZEL ALIŞKANLIKLAR
Enflasyonla yaşamaya alışmalıyız.....
Terörle yaşamaya alışmalıyız...
Depremle yaşamaya alışmalıyız...
Çeşitli dönemlerde bu güzel alışkanlık öğütlerini veren kişiler, daima devletin en üst katlarında oturup, ellerindeki megafonun ayarlanmamış sesiyle kulak zarlarımızı yırtan pek sayın büyüklerimiz ( ! ) olduğundan önerilerini tartışmasız kabul ettik... Ve sayelerinde alıştık .
Bu kavramların ilk telaffuz edilmeye başlandığı günlerde sanıyorum ki o sayın büyüklerimiz de bu sözcüklerin ne anlama geldiğinin pek farkında değillerdi. Belli ki güzel bir şey zannediyorlar ve bizlerin de bu güzellikten sürekli nasiplenmesi için alışkanlık yaratmasını öneriyorlardı.
Önlemi almak, o alışmamız talimatı verilen kavramların içlerini boşaltacak uğraşların gösterilmesi , devletin ali menfaatlerinin korunması için gerekli yoğunlukla tüketilen mesailer arasında pek mümkün olmuyordu. Bizler de bu alışkanlıkların nelere mal olduğunun , bünyeye ve akla zarar yanlarının hesabına girmeyi lüks kabul ederek yetimhane odasında ışıkların kapatılmasını bekleyen dilsiz çocuklar gibi yorganımızı başımıza çekip uyumaya bıraktık kendimizi.... Hala da öyleyiz....
Ve "alışmış, kudurmuştan beterdir" deyişini haklı çıkarırcasına dışardan gelen seslere sırıtarak, iştahla kulak kabartıyoruz...
Yolsuzluklarla yaşamaya alışmalıyız...
Şeriat tehdidi ile yaşamaya alışmalıyız...
Darbe korkusu ile yaşamaya alışmalıyız...
Peki, güzel de ya "İnsan gibi yaşamaya alışmalıyız" derse birileri ..
Sakınnn, işte onun cezası çok ağır bu ülkede, hiç ödeyemezsin, tadına bakmayı bile aklına getirme ........
(c.ç)
Etiket : Güzel, Alışkanlıklar,